KARASU

Sakarya'nın en güzel ilçelerinden biri olan Karasu,Sakarya'ya 50 km uzaklıkta olup Karadeniz iklimi görülmekte.Yaz ayları sıcak ve kurak,kış ayları soğuk ve yağışlıdır. Bol miktarda aldığı yağışlar sayesinde yeşil rengin hakim olduğu bitki örtüsüne hakimdir.

Meşe,kayın,çam,kestane,gürgen,dişbudak,kavak ve en çok fındık ağacı mevcuttur.
Geçim kaynağının % 80'ı fındık yetiştiriciliğinden sağlanır.Karasu'da nereye giderseniz gidin,yerel halkın konuşmaları muhakkak fındık hakkında sorunlarını veya yaptıklarını anlatırlar.

       KARASU İSMİ'nin nereden geldiği hakkında çeşitli rivayetler vardır.
Birincisi; Karasu ismi,Eski Türklerde "kuzey" anlamına gelen "kara" kelimesiyle oluşturulmuş ve Karadeniz'de bir yer olduğunu ifade etmek için konulmuştur.
İkinci ;rivayete göre ise eski yerleşimin çevresinin bataklık olmasın'dan "ağır akan su"anlamına gelen karasu ismi verilmiştir.

KARASU'NUN  TARİHİ
     Karasu'ya ait kesin bilgiler,küçük karasu köyündeki mezar taşlarının incelenmesiyle elde edilmiştir.
Karasunun tarihi;Mezar taşlarının incelenmesi ile Bizans ve Roma döneminin hakimiyeti  1300 yıllarına kadar sürdüğü söylene bilir.

       Karasu 1326 yılında sultan Orhan'ın uç beylerinden konur alp komutasında Sakarya  bölgesi ve Karasu'yu Bizanslara'dan alıp Osmanlı topraklarına katılmış.
      1610-1615 yıllarında Evliya Çelebi buradan geçmiş.Seyhatnamesinde karasu ile kerpe arasında  sık ve gür ormanların olduğunu ve büyük bir mezarlıktan geçtiğini,mezarlık
civarında dış budak ağaçlarının olduğunu belirtmiştir.Bahsettiği mezarlık,karasu mezarlığıdır.
    Karasu;1933 yılına kadar bucak merkezi,1933 yılında Kocaeli iline bağlı ilçe,1954 yılında Sakarya'nın il olması ile birlikte Sakarya iline bağlı ilçe olmuştur.

       
     KARASU GEZİLECEK YERLERİ

KARASU SAHİLİ

Karasu sahili;ülkemizin 21 km uzunluğundaki doğal plajı ve şifalı sarı kristal kumları (romatizmal hastalıklara iyi gelir) ile nadir bulunan güzelliklerimizdendir
    Karadeniz'in hırçın dalgaları için ,sahil boyunca dalgakıran yapılmış ve cankurtaran ekibi kurulmuş.

   

   MADEN DERESİ

Çam dağından doğan maden deresi,30 km uzunluğu ile kocaali'nin batısından denize dökülür.

Maden deresinin doğal güzelikleri,mesire yerleri,dere içinden yürüyerek şelaleye gitmek mutlaka yapılması gereken şeylerdendir.

   Aynı zamanda antik maden deresi denmektedir.1800 yıllarında İtalyan ve Fransızlar,altın madeni işletmişler 1914 yıllarında gallerileri yıkarak kapatılmıştır. Maden işlenen yer ile çıkartılan yer arasına yer yer tüneller yapılmış,bu tünellerden geçerek dağ yolundan şelaleye ulaşılabiliniyor.

      Bizim rotamız patika yolu takip edip daracık ve karanlık tünellerden geçip sonunda şelaleye varınca dünyanın en güzel manzarası burası diyoruz.Dönüşümüzde amacımız ise dere içinden düşmeden yürüyerek piknik alanına dönmek,dereden yürürken taşların ayaklarımıza zarar vermemesi için denizde giyilen plastik ucu kapalı ayakkabılar tercih edilmelidir derim.(önemli)

      Maden Deresindeki piknik alanındaki suyun,sedef hastalıkları,mide ağrıları ve yaralarına iyi geldiği söylenmektedir.

   

       ACARLAR LONGOZU

İğneada longozundan sonra Türkiye'nin en büyük su basar ormanıdır.(suyun altındaki orman)

10 km uzunluğundaki longoz'da  ahşap yürüyüş parkurun'da çeşitli kuşlara,nilüferler,yeşilin belkide 1000 çeşidine rastlamak mümkün,fotoğraf makinesiz gidilemeyecek yerlerden.

    YENİ MAHALLE

Sakarya nehrinin ,Karadenizin ilk buluştuğu ,balıkçı teknelerinin demirlediği,çınar ağaçlarının gölgesinde bir yerdir.Her yıl mersin balığı festivali yapılır.Tekneden,sakarya nehri ile karadenizin birleştiği yere mersin balığı atılır.

    Yeni mahallede ana  sokağın ismi ipsiz recep'tir.

    İpsiz recep

Rizeli olup çalışmak için istanbul'a gider.Yelkenli gemisi ile Boğaz'da çalışmaya başlar,cesareti nedeni ile "ipsiz" lakabını alır.İstikbal harbi başlıyınca ,ipsiz recep on beş arkadaşı ile birlikte İstanbul'dan ayrılıp Kefken'e gider.Arkadaşları ile yabancı bandıralı,arpa yüklü bir gemiyi teslim alır,gemiyi sakarya nehrine kadar getirip zamanın karasu Bucak müdürlüğüne teslim eder.

      Bu olaydan sonra ipsiz recep karasu'da kararğah kurup,Ankara ile irtibat sağlar.Ankara kendisine milis kuvvetleri komutanlığı olarak yüzbaşı rütbesi verir.

    Karasu'ya saldırmaya hazırlanan yunan ordusunu 1800-2000 kişi ile taarruza geçerek püskürtmüş,bozguna uğrayan düşmanı takip etmek amacıyla Bilecik,Eskişehir milis kuvvetlerine katılıp başarı sağlamıştır.Atatürk,ipsiz receb'in istikal savaşına  olan katkılarından,başarısından dolayı istiklal madalyası vermiştir. Ayrıca ona 250 lira maaş bağlanmıştır.İpsiz recep,maaşını tayyare cemiyetine bağışlamıştır.1928 yılında karasu yeni mahallede evinde ölmüş,mezarı karasu mezarlığında'dır.

     karasu'da gezmekten keyif aldığım yerleri,hikayeleri anlatım, gidip görmenizi tavsiye ederim.