Atatürk
Arboretumu
2000
yılından önce Belgrat ormanında kah Neşet suyu etrafında piknik yaparken kah yürüyüşe gittiğimiz
zaman burayı ziyaret etmek için durduk fakat giriş yasaktı o zamanlar. Kapıda bekleyen görevliye yalvar
yakar ancak içeriye girebilmiştik.
İçeride genellikle çalışan öğrenciler
vardı. 10 dakikalığına izin aldığımız yerden
saatlerce çıkmak istemedik ve bu rituel
bizim için yıllarca devam etti. O zamanlar çok çok sakindi. Göletin kenarında
oturup ördekleri, kaplumbağaları izlerdik. Çeşit çeşit ağaçların Latincelerini
okuyup bu ağaçları daha önce nerede gördüğümüzü tahmin etmek.
Tahtadan yapılmış yangın kulesinin
en tepesinden İstanbul Boğazı’nı görmeye uğraşırdık. Günümüzde bu kuleden
eser kalmamış, çıkılması
tehlikeli diye yıkmışlar. Her mevsim gidip ağaçların büründükleri yeni renklerini görmek bizi
heyecanlandırırdı.
Uzun
yıllardır gidemedik. Giriş biletli olmuş, büyük bir otopark yapılmış. Aşırı kalabalıklaşmış ama buna rağmen hala çok güzel, huzurlu ve dinlendirici.
Ücretli olarak özel fotoğraf çekimlerine de izin veriliyor.
ARBORETUM
Arboretumlar
bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijini ve yaşları belli her biri doğru ve
dikkatli bir şekilde
bir araya getirilmiş çoğunluğu ağaç ve diğer odunsu bitki taksonlarının (cins, tür,
tip) uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat
parçalarıdır.
Başka bir açıdan bakıldığında arboretumlar
bilgi emek ve sabırla meydana getirilmiş birer canlı bitki müzeleridir.
ARBORETUMLARIN
AMACI
Geniş halk
kitlelerine tabiat sevgisi aşılamak onlara otsu ve
odunsu bitkiler hakkında bilgi
vermek tabii yaşayışlarını ve güzelliklerini tanıtmak onları çevreleriyle kaynaştırmak Arboretumların işlevleri arasında yer
alır.
ARBORETUM
KURMA FİKRİ VE GELİŞMESİ
İlk defa
1949 yılında İstanbul üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Hayrettin Kayacık
tarafından
ortaya konulmuştur.
Fikir fakülte kurulunca
da benimsenip Orman Genel Müdürlüğü’ne teklif edilmiştir.
Teklif
kabul edilince Belgrad ormanında 38.Ha’lık alanda çalışmalara başlanmıştır.
Kuruluş çalışmaları ve ilk planlaması Fransa’dan getirtilen Paris botanik bahçesi uzmanlarından Camille Guinet tarafından yapılan Atatürk Arboretumu sınırlı imkanlar içerisinde 1972 yılına
kadar alt yapısını tamamlamaya çalışmış ve 1973 yılında 56 Ha’lık alana yayılmıştır.
2.12.1980
tarihinde Ulu Önder Atatürk’ün 100.cü doğum yılı anısına adı ATATÜRK ARBORETUMU olarak değiştirilmiştir. Kullanım
alanıda 343 Ha.yükseltilmiştir.
Dünyanın
değişik köşelerinden gelen birbirinden farklı 2000 bitki taksonlarına ev sahipliği yapmakta fagaceae (Kayıngiller)
özellikle Quercus L.( Meşe) Cinsi ve Pinaceae (Çamgiller)koleksiyonlarına özel önem
vermektedir.
ARBORETUR
hakkında yazdığım resmi
bilgiler BAHÇEKÖY ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ tarafından basılan
BELGRAD ORMANLARI KİTAPÇIĞINDAN ALINTIDIR.
ARBORETUR’un her
mevsimi çok çok ayrı renklere ev sahipliği yapıyor.
Baharı ayrı ,yazı daha farklı ama benim favorim sonbahar KASIM AYININ
1-15 arasındaki renk cümbüşü düşen yaprakların sarı kırmızı arasındaki geçişleri ,yürürken
yerde birikmiş
yaprakların hışırtısı beni büyülüyor.
Fotoğraf çekmeye şarj bitene kadar bırakamıyorum.
Her
Mevsim Gezerken Keyif Aldığım Yerlerden
Tekrar Tekrar
Gitmek ve Gitmeniz Dileklerimle
Sizlere
de Pati Pati Geziler Dilerim😊
0 comments:
Yorum Gönder